Uzun senelerdir çocuklarda görülen davranış bozuklukları ve dikkat problemleriyle ilgili çalışmalar yaparken bu tip problemlerin 2-6 yaşta oluştuğunu gördüm ve bilgilerimi muayenehane ortamından anaokullarına taşıdım. 2000 senesinde okullara danışmanlık vererek başladım bu yolculuğuma, çocukları çok sevdiğimi, tüm günümü onlarla geçirmek istediğimi fark ettiğimde bu okulu açtım. Hayatımın en mutlu yıllarını yaşıyorum, çocuklarla geçirdiğim her dakikada yeni bir şeyler öğreniyorum. Psikoloji, hayatın değişen şartlarında gelişen ve değişen bir durum bu gelişmelere ayak uydurmak bu alanda çalışmakla mümkün.
Çocuklarla doğru ve yeterli iletişim kurmak davranış bozukluklarını en aza indirir, dikkati yeterli seviyeye getirmek ise egzersizlerle mümkündür, sadece ne yapmamız gerektiğini öğreten kişilere ihtiyacımız var. Çocuklara terapi vermektense ailelere ne yapmaları gerektiğini öğretmek gereklidir.
IQ çok önemli gibi gözükse de; bence önemli olan çocukta geliştirilebilecek kristalize zeka, fikir zenginliği, problem çözebilme yeteneği ve mutlu bir psikolojidir. Zekayı uygun ve parlak kullanabilme yeteneği elimizdedir ve geliştirilebilir.
Uzm. Psikolog
Özlem Esra ADAKUL
Fikir zenginliği kazanabilmek anaokulundan başlıyor, bizler bile bu mesleğin içerisinde farklı materyallerle neler yapılabileceğini belli yaşlardan sonra öğrendik, onun için şimdiki çocuklar ailelere çok farklı geliyor bunun sebebi çocuklarımızı geliştirmek için her şeyi yaparken kendimizi ihmal etmemizdendir. Çocuklar her gün bir şeyler öğrenirken bizler aynı oranda kendimizi geliştiremezsek yetersiz, sınır koyamayan aileler haline geliriz ve ben çocuğumla baş edemiyorum, istediğim gibi bir çocuk olmuyor diye çareler aramaya başlarız.
Çalışma hayatında başarılı olmak için nasıl profesyonellik gerekiyorsa çocuk yetiştirmekte de başarılı olabilmek için profesyonellik gerekmektedir. Profesyonellik kazanmak kendimizi yıpratmadan çocuk yetiştirmenin ve en önemlisi çocukla keyif alarak yaşamanın tek şartıdır.